Kıbrıs Modern Sanat Müzesi 2024’e, Açılan İki Sergiyle Merhaba Dedi

Ödüllü akademisyen sanatçıların 50 eserini buluşturan “Güzel Sanatlar Ocak Sergisi” ve “3. Uluslararası Fotoğraf Yarışması Sergisi”, İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un katılımıyla Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı.

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’nin düzenlediği 2024’ün ilk sergileri İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un katılımıyla Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Sergi Salonu’nda açıldı. Açılışı yapılan sergilerden “Güzel Sanatlar Ocak Sergisi”, Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nin akademisyen sanatçıları ile Kıbrıs Modern Sanat Müzesi sanatçılarının imzasını taşıyan; resim, heykel, seramik, baskı resim ve vitraylardan oluşan 50 eseri bir araya getirdi. “3. Uluslararası Fotoğraf Yarışması Sergisi” ise Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Araştırmaları Merkezi (İLAMER) tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Fotoğraf Yarışması’nın kazanan eserlerini sanatseverlerle buluşturdu.

Dursun Oğuz: “Sanat; özgür düşünce ve fikirlerin ifadesidir.”

Yakın Doğu Üniversitesi’nin ve Günsel Ailesi’nin imza attığı pek çok proje ile KKTC’nin eğitim, sağlık, otomotiv, kültür, sanat alanlarına öncülük ederek ilklere imza attığını vurgulayan İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, ülkenin ekonomik gelişimi kadar kültür sanat alanındaki gelişiminin de son derece önemli olduğunu söyledi.

Sanatta yaratıcılığın önemine değinen Dursun Oğuz, “Sanat, özgür düşünce ve fikirlerin ifadesidir. Her eserde, farklı bir anlam, farklı bir mesaj ve derin düşünceler vardır. Bir eseri herkes; kendi bakış açısı, kendi deneyimleri ve kendi duygusal durumuyla değerlendirir. Bu nedenle her eser farklı isimler için farklı anlamlar taşır” dedi.

Sanatın, insanların duygu dünyasına dokunduğunu ve her bireye benzersiz bir deneyim sunduğunu belirten Dursun Oğuz, “Bu çeşitlilik, sanatın güzelliğini ve zenginliğini oluşturan temel unsurlardan biridir. 2024’ün ilk sergilerinin habercisi olduğu sanatsal etkinliğin büyeyerek çoğalmasını temenni ediyorum” dedi.

Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Merkezinde yaşama ayrıcalığı taşıdığımız bu sanatsal üretkenlik, başta öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz olmak üzere tüm Yakın Doğu Ailesi üyelerinin üretkenlikleri üzerinde de büyük bir etkiye sahip.”

Sanat sergilerinin insanlara farklı bakış açılarını deneyimleme fırsatı verdiğini belirten Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Bu etkinlikler, sanatın gücünü hissetmek ve farklı perspektiflerle tanışmak adına önemli bir platform sağlıyor” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi Kampüsü’nün aynı zamanda büyük bir sanat merkezi olduğunun altını çize Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Merkezinde yaşama ayrıcalığı taşıdığımız bu sanatsal üretkenlik, başta öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz olmak üzere tüm Yakın Doğu Ailesi üyelerinin üretkenlikleri üzerinde de büyük bir etkiye sahip” dedi.

Yakın Doğu Üniversitesi’nin, 2023 yılında KKTC üniversitelerinin yayımladığı bilimsel makalelerin yarısına kaynaklık ettiğini söyleyen Prof. Dr. Şanlıdağ, “1.700 makale bandını aşarak ulaştığımız bu oran, sahip olduğumuz sanatsal üretkenliği bilimsel üretkenlikle birleştirerek, toplumsal ilerlemede üstlendiğimiz öncü rolü göstermesi açısından da son derece önemlidir” ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Erdal Aygenç: “Zihinsel olarak özgür ve rahat bir durumda olan sanatçı, içsel dünyasına daha derinlemesine odaklanabilir.”

Yakın Doğu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Aygenç ise sanatçıların yaşantısının eserlere etkisine dikkat çekerek, “Genel inanışın aksine, bütün sanatçılar zorlu ve fırtınalı hayatlar yaşamadı; pek çoğu tamamen sıradan yollar izleyerek yaşamlarını sürdürdü. Ancak, bazıları bunalımlar içinde yalpalayarak ömürlerini tamamladı” ifadelerini kullandı.

Sanatçıların eserlerini oluştururken karşılaştıkları zorlukları; yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak ve eserlerini daha derinleştirmek için kullandıklarını ifade eden Prof. Dr. Erdal Aygenç, “Yine de sanatçı, eser üretmek için eziyet çekmek zorunda değildir. Çünkü eser yaratma süreci zaten başlı başına bir çile silsilesidir. Gündelik hayatın getirdiği stres, baskı ve sorumluluklar, sanatçının düşünsel enerjisini sınırlayabilir. Ancak, zihinsel olarak özgür ve rahat bir durumda olan sanatçı, içsel dünyasına daha derinlemesine odaklanabilir ve yaratıcılığını daha serbest bir şekilde ifade edebilir” dedi